Fetih Suresi 1-11
- itidalistikamet
- 25 Ara 2015
- 2 dakikada okunur

1. (Resûlüm!) Biz, sana apaçık bir fetih (ve zafer yolu) açtık.[1] [bk. 90/12]
2-3. (Bu) senin (zelle olan) günahından, geçmiş ve gelecek olanı Allah’ın bağışlaması,[2] sana nimetini tamamlaması ve seni (böylece) doğru bir yola iletmesi ve yine Allah’ın sana şanlı bir zaferle yardım etmesi içindir.
4. İmanlarına iman kat(ıp artır)sınlar diye, mü’minlerin kalbine huzur (ve sebat) indiren O’dur. Göklerin ve yerin orduları ancak Allah’ındır. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
5. (Hem bu lütuflar,) mü’min erkeklerle mü’min kadınları, içinde ebedî kalmak üzere, alt tarafından ırmaklar akan cennetlere yerleştirmesi ve onların kötülüklerini örtmesi içindir. Bu da Allah katında büyük bir kurtuluştur.
6. (Öte yandan mü’minlere bu yardım, onların “Allah, mü’minlere yardım etmez.” diyerek) Allah’a kötü zanda bulunan münâfık erkeklerle münâfık kadınlara, müşrik erkeklerle müşrik kadınlara azap etmesi içindir. (Mü’minlerin başına gelmesini istedikleri) kötü olaylar, kendi başlarına gelsin! Allah onlara gazap etmiş, onları lanetlemiş ve kendilerine cehennemi hazırlamıştır. O ne kötü bir dönüş yeridir!
7. Göklerin ve yerin (azap ve yardım) orduları yalnız Allah’ındır. Allah, yegâne galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.
8. (Resûlüm!) Şüphesiz biz seni (bütün insanlara) bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. [krş. 21/107; 22/49; 25/56; 34/28]
9. Bu ise: (Sizlerin de) Allah’a ve Resûlü’ne iman edip o (Resûlü’)ne yardım etmeniz, ona saygı göstermeniz, sabah akşam (Allah’ı) tesbih etmeniz[3] içindir.
10. (Resûlüm!) Sana (samimiyetle) biat edenler (ölünceye kadar sana bağlılığa ve İslâm uğrunda savaşmaya söz verenler)[4] ancak Allah’a biat etmiş olurlar. Allah’ın (kudret) eli onların ellerinin üstündedir. Artık kim (bu bağlılığı) bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah’a söz verdiği şeyi yerine getirirse, O da ona büyük bir mükâfat verecektir. [bk. 4/80]
11. (Hudeybiye senesinde mazeret ileri sürmelerinden dolayı) bedevîlerden geri kalanlar sana: “Mallarımız ve çoluk çocuğumuz(un durumu) bizi alıkoydu. Bizim için (Allah’tan) mağfiret dileyiver.” diyecekler. Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: “Eğer Allah, size bir zarar diler veya size bir fayda dilerse, kimin O’n(un dilemesin)e karşı koymaya, sizden bir şeyi engellemeye gücü yeter? Doğrusu Allah, yaptığınız şeylerden hakkıyla haberi olandır.”
Commentaires